MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

MECLİS ADAB, EDEB VE HİKMETLER

<< 3193 >>

DEVAM: 21- Beşli Olarak Gelen Öğüt ve Hikmetler

 

4. Haris el-Eş'ari

 

- - (-)

23466- Haris el-Eş'ari bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Allah, Yahya b. Zekeriya'ya beş şeyi yapmasını ve İsrailoğullarına da bunları yapmalarını söylemesini emretti. Yahya bu konuda biraz ağır davranınca İsa ona: ''Sana beş şeyi yapman ve İsrailoğullarının da bunları yapmalarını söylemen emredilmişti. Bunu onlara ya sen tebliğ et ya da ben edeceğim'' dedi. Yahya: ''Kardeşim! Şayet bunu benden önce yaparsan cezalandırılmaktan veya yere geçirilmekten endişe ederim'' karşılığını verdi ve İsrail oğullarını Beytu'l-Makdis'teki mescidde topladı.

Mescid insanlarla dolunca Yahya yüksek bir yere oturdu. Allah'a hamdu senada bulunduktan sonra da şöyle dedi: Allah beş şeyi yapmamı, sizin de bunları yapmanızı söylememi emretti. Birincisi sadece Allah'a kulluk edip hiçbir şeyi O'na ortak koşmamanızdır. Zira şirk koşmanızı kişinin kendi malı olan altın veya gümüş karşılığında bir köle satın alması, ancak kölenin çalışıp kazandığını efendisinden başkasına vermesi gibidir. Hanginiz kölenizin bunu yapmasını ister? Sizi yaratan ve rızık veren Allah'tır. O halde sadece ona kulluk edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın.

Size namaz kılmanızı söylememi emretti. Allah, sağa sola dönüp bakmadıkça namaz kılan kulunun karşısında durur. Bundan dolayı namaza durduğunuzda sağa sola bakmayın. Yine size oruç tutmanızı söylememi emretti. Oruç tutan kişi, bir topluluk içinde yanında bir kese misk bulunan kişiye benzer. Zira yanında bulunanların tümü bu kokuyu duyar. Oruç tutan kişinin ağız kokusu da, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir. Yine size sadaka vermenizi söylememi emretti. Sadaka veren kişinin durumu düşman tarafından esir edilen ve elleri boynuna bağlanıp başı vurulmak üzere öne geçirilen kişinin durumuna benzer. Bu kişi onlara: ''Size fidye versem beni bırakır mısınız?'' diye sorar ve az veya çok bir meblağ verip canını kurtarır. Yine size Allah'ı çokça anmanızı söylememi emretti. Allah'ı çokça zikreden kişi, düşman tarafından kovalanan ve yetişilmek üzere olan kişinin kendini sağlam bir kaleye atıp korunması gibidir. Kul da Allah'ı zikrettiği sürece şeytana karşı en iyi şekilde kendini korumuş olur. ''

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle devam etti: "Ben de sizlere, Allah'ın bana emrettiği beş şeyi yapmanızı söylüyorum. Bunlar da cemaatle birlikte olmak, verilen emirleri dinlemek, verilen emirlere itaat etmek, hicret ve Allah yolunda cihaddır. Cemaatten bir karış kadar dahi olsa uzaklaşan kişi, bundan dönene kadar İslam bağını boynunda} çıkarmış demektir. Cahiliye adetlerindeki gibi birbirlerine seslenip bunu devam ettirenler cehennemin yakacağı olacaktır. '' Ashab: "Ey Allah'ın Resulü! Oruç tutup namaz kılmış olsa da mı?" diye sorunca: "Oruç tutup namaz kılmış olsa da, müslüman olduğunu söylese de!" karşılığını verdi ve şöyle devam etti: "Müslümanları Allah'ın onlara koymuş olduğu ''Müslümanları Müminler, Allah'ın kulları'' gibi isimlerle çağırın.''

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Tirmizi, emsal 5/148 (2863, "hasen sahih"), Taberani, M. el-Kebir'de 3/285 (3427) ve İbn Hibban (s. 298, no. 1222) rivayet ettiler. Hakim (1/117) sahih olduğunu söylemiş, Zehebi bu hükmünde onu onaylamıştır.

 

 

1. Ebu Ubeyde b. el-Cerrah

 

- - (-)

23467- İyad b. Gutayf der ki: Hasta olan Ebu Ubeyde'yi ziyarete gittiğimizde dedi ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim: "Kim Allah yolunda malının fazlasını infak ederse karşılığı yedi yüz katıyla verilir. Kendisi veya ailesi için harcarsa veya bir hastayı ziyaret ederse veya zarar veren bir şeyi yoldan kaldırırsa böylesi bir iyiliğin karşılığı on katıyla verilir. Gıybet ile parçalamadıktan sonra oruç kişiyi (günaha bulaşmaktan) koruyan bir kalkandır. Allah kişinin bedenine bir musibet verirse, o musibet bu kişinin (günahlarının) kefareti olur.''

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Darimi (2763), Nesai (4/167) ve İbn Huzeyme (189.2) rivayet ettiler.

9710 (l)'de tekrar etmiştir.